Ve başlangıçta, Moğollar vardı…
1967'nin sonunda beş genç müzisyenle kurulan Moğollar, Anadolu saykedelik müziğinin özgün yaratıcılarıydı. Anadolu'nun çeşitli seslerini ve geleneksel enstrümanlarını Batı pop ve rock ile harmanlamaya çalışan ilk Türk pop grubu olan Moğollar; Paris'te geçirdiği bir dönemin ardından 1971'de prestijli Fransız Charles Cros Academy Ödülü’nü kazandı (aynı ödülü 1970 yılında Jimi Hendrix, 1972 yılında ise Pink Floyd kazanmıştı). "Anadolu Pop" terimini dilimize kazandıran grup radikal, yenilikçi ve son derece popülerdi. 

Kuruluşlarının 52’nci yılında Moğollar; Artone Stüdyolarında, direct- to-disc (doğrudan plağa kayıt) teknolojisiyle kaydedilen yeni albümleri 'Anatolian Sun Part 1&Part 2'yi yayımladı. Grup D2D teknolojisi gereği parçaları canlı ve kesintisiz bir biçimde çaldı.

Night Dreamer Records ve Gülbaba Records etiketiyle çıkan Anatolian Sun albümü için Moğollar, ilk gün plağın A ve B yüzünü, ikinci gün C ve D yüzünü kaydetmek üzere Artone Stüdyoları’nda iki gün geçirdi. BaBa ZuLa’dan Murat Ertel’in prodüktörlüğünü üstlendiği albümde grup, albümdeki kült şarkıları yeniden ele aldı ve yeni düzenlemeler yaptı. Albümde Cem Karaca&Moğollar olarak 1973’te yayınlanan Gel Gel, Moğollar tarafından 47 yıl sonra yeniden kaydedilmiş oldu ve Moğollar’ın vokalisti Emrah Karaca bu vesileyle ilk kez babasının bir şarkısını seslendirmiş oldu. 
Anadolu pop'un 60’lardaki öncü ve devrimci grubu Moğollar, 2020’de hâlâ üretmeye devam ediyor ve deyim yerindeyse tabanca gibi çalıyor.